Ana Sayfa    » ASKERİ TARİHİ    » Azerbaycan’ın askeri tarihi   

Azerbaycan’ın askeri tarihi

  

align=

Azerbaycan halkının vatan topraklarının korunması uğrunda askeri kahramanlığının kadim ve zengin tarihi bulunmaktadır. Muhammed Cihan Pehlivan ve Kızıl Arslan, Cavanşir ve Babek, Uzun Hasan ve Şah İsmail Hatayi gibi askeri kumandanlar bağımsızlığımız uğrunda mücadeleler vermişlerdir.
Kuzey Azerbaycan’ın Çar Rusya’sında bulunduğu 90 yıl (1828-1917) boyunca Rusya çarlığı halkımızı askeri hizmetden men etmiş, Müslüman Azeriler orduda hizmet yerine çeşitli vergiler ödemişler. Sadece halkın yüksek asil ve entelektüel kesimi arasından bazı bireyler evlatlarını Rusya’nın askeri okullarına gönderebilmış ve böylece bu dönemde kısmen Azerbaycanlı subay kadrosu oluşmuştur ve onlar savaş cephelerinde yüksek kumandanlık örnekleri sergilemişlerdir. Tüm amiral rütbesine kadar yükselen İbrahim bey Allahverdi oğlu Aslanbeyov (1822-1900) Petersburg’da Askeri Deniz Okulun’dan (okul) mezun olmuş, Kara ve Baltık denizlerinde askeri gemilerde komutanlık yapmış, 1878 yılında kontramiral rütbesi aldıktan sonra Rusya’nın 8. Askeri Deniz Donanması’nın komutanı olarak  atanmıştır. Amiral İ. Aslanbeyov 1879-1882 yıllarında başkanlık yaptığı gemi personeli ile devr-i alem seyahatinde bulunmuş, Pasifik’te çok süratle yüzen gemilerin askeri kadrosuna komuta etmiş ve 1887 yılında tüm amiral rütbesine yükselmiştir. Binbaşı İskenderbey Memmedkerim oğlu Hacınski (1809-1878) 1835 yılından Rus ordusunda hizmette bulunmuş, Kırım Savaşı’na (1853-56) katılmıştır. O, Rusya’nın 3. dereceli Anna ve 2. dereceli Stanislav nişanları, İran’ın 2. sınıf “Şir-i Hurşit” nişanı ile taltif olunmuştur. Rusya Japonya Savaşı sırasında Japonya donanması Rusya’nın Uzak Doğu’da bulunan Port Artur kalesini ablukaya aldığı dönemde (abluka 5 aydan fazla devam etmiştir) bu operasyonlarda Albay S. Mehmandarov ve kaptan A. Şıhlinski, Albay Hüseyin Han Nahçıvanski ve Albay İlyas Bey Ağalarov da yer almışlardı. Bu savaşta tabur komutanı görevinde savaşan hemşerimiz Şahtahtinski Aleksandre Necefkulu oğlu 1912 yılında albay rütbesinde Rusya’nın askeri temsilcisi olarak İsviçre ordusunun manevralarını izlemiştir. Azerbaycanlı generallerden Teymur Bey Novruzov, Emir Kazım Kaçar, Emenulla Han Kaçar (Şuşa’da doğmuşlardır) I. Dünya Savaşının katılımcıları olmuşlardır. General T. Novruzov dört kez Kutsal Georgi nişanı ile taltif edilmiştir. Aslen Tovuz’dan olan Novruzovlar soyundan 3 general, Kaçarlar soyundan 7 general, Yadigarovlar soyundan 4 general yetişmiştir. Rusya ordusunun 21. piyade tümeni bünyesinde (tümenin komutanı Azerbaycanlı general Samet bey Mehmandarov idi) 81 sayılı Apşeron alayı, Dağıstan alayı (№ 82), Samur alayı (№ 83), Şirvan alayı (№ 84), aynı zamanda Şamahı alayı (№ 205) ve Salyan alayı (№ 206) I. Dünya Savaşı döneminde çatışmalara kısmen katılmışlar.
XIX. yüzyılda ve XX. yüzyıl başında Azerbaycan halkını temsil eden onlarca saygın askeri kumandan yetişmiştir. Bakü’de Bakıhanovlar, Kazah’ta Şıhlinskiler ve Vekilovlar, Karabağ’da Cavanşirler, Nahçıvan’da Kengerliler, Gence’de Cavadhanlar ve diğer bölgelerde yaşayan nesiller içerisinden çıkmış generaller Azerbaycan halkının şan şöhretini tüm dünyaya duyurmuştur.
Azerbaycan’da milli ordunun kurulmasına ilişkin ilk teklif, Rusya çarizmi dağıldıktan sonra, 1917 senesinin Mayıs ayında gerçekleşen Kafkasya Müslümanları kurultayında yapılmıştır ve bu kurultayda Müslüman alayları oluşturulmasına başlanılması için özel büronun teşkili konusunda karar alınmıştır. Bundan bir süre sonra aynı senenin Ekim ayında  Azerbaycan Türk Demokratik Federalistler Partisi - “Müsavat”ın I. kurultayında milli ordunun kurulması geniş tartışma konusu olmuştur.
1917 senesinin Kasım ayında Zakafkasya (Kafkas ötesi) Komiserliği, Zakafkasya cumhuriyetlerinde ulusal askeri birliklerinin oluşturulmasına ilişkin karar kabul etmiştir. Azerbaycan birliğini düzenlemek için general Aliağa Şıhlinski görevlendirilmiştir. Fakat Ermenistan ve Gürcistan’dan farklı olarak Azerbaycan’da bu iş çok yavaş ilerlemekteydi. İşte bunun sonucunda Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin ilan edildiği 1918 yılının 28 Mayıs’ında ülkede geçmiş Müslüman gönüllü birliklerinden oluşan 600 kişilik bir askeri bölüm bulunmaktaydı. Tabii ki bu miktarda askeri kuvvet ile Azerbaycan’ın bağımsızlığını
savunmak ve Bakü’de Şaumyan’ın idare ettiği Bakü Sovyeti (Bakü Komünü) birliklerinin Gence üzerine hazırlanan saldırısının önüne geçmek imkansızdı. Böyle bir durumda Azerbaycan’ın yardım bekleyebileceği tek ülke Türkiye idi. Bu amaçla Azerbaycan Halk Cumhuriyeti Bakanlar Konseyi Başkanı Feteli Han Hoyski Türkiye hükümetinden askeri yardım rica etti.
Azerbaycan Halk Cumhuriyeti hükümetinin 1919 yılı devlet bütçesinde askeri harcamalar bütçenin % 24’nü oluşturuyordu ve bu sene 25 bin kişilik ulusal ordu kurulması öngörülmüştü. Harp Bakanı general S. Mehmandarov 1919 yılının 2 Nisanında Bakanlar Konseyi’ne gönderdiği mektupta Azerbaycan halkının ünlü harp tarihine sahip olduğunu ve bu kahramanlıklara dayalı tarihimiz ordumuzun özel heyetinin vatanseverlik ruhunda terbiyesine başlanmasının önemini göstermiştir.
1919 yılının sonlarında Azerbaycan ordusu iki piyade ve bir süvari tümeninden oluşuyordu. Ayrıca Gence’de iki topçu birliği ve hafif toplara sahip özel bir tümen oluşturulmuştu. Orduda aynı dönemde üç zırhlı tren, 4 savaş uçağı, 6 zırhlı araç vs. vardı.
1920 yılının başlarında Azerbaycan ordusunun özel heyetinin 40 bin kişiye ulaştırılması planlanıyordu. Askeri hizmete 19-24 yaşınlarındaki seçkin gençlerin çağrılması öngörülüyordu. Orduyu kuvvetlendirmek için 5 tank, 12 deniz uçağı, 6 aeroplan (teyyare, uçak), 9 zırhlı araç vs. alınması planlanıyordu. Gence’de bir askeri fabrika çalışmaya başlamıştı. Fakat aynı zamanda Azerbaycan’ın Avrupa ülkelerinden silah alması da büyük sıkıntılara karşılaşmaktaydı. Öyle ki, itilaf ülkeleri Azerbaycan’ın Osmanlı Türkiyesi ile ilişkilerini bilerek, ona silah satmak istemiyordu. Tüm bunlara rağmen Azerbaycan ordusu yeteri kadar sağlam ve yüksek disiplinli br ordu haline gelmişti. 1919 senesinin Eylül ayında Bakü’de bulunan İngiliz askeri muhabiri Skotland Liddel burada gördükleri hakkında şöyle yazıyordu: “Bana burada karışıklıkla karşılaşacağımı söylüyorlardı, fakat hiçbir karışıklık görmedim ... yol boyunca biz Azerbaycan ordusunun yüzlerce genç askeri ile karşılaştık, onlar iki yıl önce gördüğüm askerler değillerdi. Hatta bir ay öncekilerine bile benzemiyorlardı. Azerbaycan ordusu hızla yapılandı, hızla da gerektiği duruma geldi. Azerbaycan şunu fark etti, disiplinsiz ordu yaşayamaz. Azerbaycan’da Rusya’da bile bulunmayan demir disiplin hüküm sürmektedir”.
Azerbaycan Halk Cumhuriyeti döneminde (1918-1920) Azerbaycan’ın 21 savaş generali olmuştur. Bunlar Samet bey Mehmandarov, Aliağa Şıhlinski, Hüsrev Bey Sultanov, İbrahim ağa Vekilov, İbrahim ağa Usubov, Hüseynhan Nahçıvanski, Mirkazımhan Talışhanov, Firudin bey Vezirov, Galip Bey Vekilov, Daniyal bey Hallacov, Aliyar bey Haşımbeyov, Süleyman bey Efendiyev, Timur bey Novruzov, Emir Kazım Mirza Kaçar, Muhammed Mirza Kaçar, Emenulla Mirza Kaçar, Feyzulla Mirza Kaçar, Cevad Bey Şıhlinsi, Mehmet Sadık Bey Ağabeyzade ve diğerleri idiler. Korgeneral Memmedbey Sulkeviç (Litvanya tatarı, Azerbaycan vatandaşlığını kabul etmişti) 1918 - 1919 yıllarında Azerbaycan ordusunda Genelkurmay’ın reisi ve bir müddet sonra korpusun komutanı olmuştur.
Tuğgeneral Cevad Bey Şıhlinski, general Muhammed Mirza Kaçar Gence’de XI. orduya karşı halk mücadelesine liderlik yapmışlardır. Azerbaycan generallerinden Halk Cumhuriyeti hükümetinin I. ve II. kurulunda Askeri Bakan Hüsrev Bey Sultanov, İçişleri Bakanı ise Behbud Cavanşir olmuştur. Hüsrev Bey Sultanov 1919 yılında Karabağ’ın general-valisi olarak görev yapmıştır. Resmi araştırmalar 1920 yılının Bolşevik-Taşnak terörü sonucunda Azerbaycan Milli Ordusu’na hizmet eden 12 general, 27 albay ve yarbay, 46 yüzbaşı ve kurmay yüzbaşı, poruçik ve podporuçik, 148 asteğmen ve uzman çavuş, 266 diğer rütbeli askeri hizmetlinin aradan kaldırıldığını ortaya koymuştur.


Aynı dönemde kırmızı terörün kurbanı olarak çoğunluğu 1920 yılında Nargin adasında kurşuna dizilen generallerimiz şunlardır: Tuğgeneral Habib bey Hacı Yusuf oğlu Salimov (Azerbaycan Cumhuriyeti’nin ilk askeri Bakanı), tuğgeneral Emir Kazım Kaçar, tuğgeneral İbrahim ağa Usubov, general teğmen Mehmet bey Sulkeviç, tuğgeneral
Abdulhamid bey Şerifbey oğlu Kaytabaşı, tuğgeneral Murad Geraybey oğlu Tlehas (milliyyetce Çerkez olan Murat Bey 1918 yılında Azerbaycan’a gönüllü olarak gelmişti), tuğgeneral Eliyar bey Mehdi oğlu Haşımbeyov.
Azerbaycan Cumhuriyeti SSCB’nin yönetiminde olduğu 1 Ocak 1923’ten sonraki ilk 17 yılda (yani Büyük Vatan Savaşı / II. Dünya Savaşı / başlanmasına kadarki dönemde) Cumhuriyet vatandaşları Sovyet Ordusu bünyesinde genel askeri hizmete alınmakla birlikte Azerbaycan’da bir milli atıcı tümeni de bulunmaktaydı. Bu dağ atıcı tümeni 1920 yılının 30 Ekim’inde düzenlenmişti ve 1938 yılına kadar mevcut olmuştur. 1924-1930’lu yıllarda tümenin komutanı Cemşid Nahçıvanski (1895-1938) olmuştur. Sovyet Ordusunun teşkili arazi sisteminden kadro sistemine geçildiğinde (1938) bu tümen 77. tümen
adıyla Zakafkasya askeri dairesi (1935 yılında kurulmuştur) ordusuna dahil edilmişti.
Azerbaycan’ın ikinci kez bağımsızlığına kavuşmasından sonra, 1991 senesinin Eylül’ünde Ali Meclis’in kararı ile Savunma Bakanlığı, 9 Ekim’de ise Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin oluşturulması kararını aldı. Azerbaycan Cümhuriyetinin Başkanın 18 Eylül 1992 tarihli Fermanı ile 9 Ekim Azerbaycan Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri günü olarak ilan edildi. Fakat daha sonra 22 Mayıs 1998 tarihli Cumhurbaşkanı fermanı ile ilgili kararname yürürlükten kaldırılarak 26 Haziran tarihi Silahlı Kuvvetler günü ilan edilmiştir.
Günümüzde Azerbaycan Ordusu Azerbaycan devletini, toprak bütünlüğünü koruma yeteneğine sahiptir ve bölgedeki en büyük ordudur.
Bugün Kafkasya’da en modern ordu arasında yer alan Azerbaycan Milli Ordusu Hava ve Hava Saldırısından Savunma, Askeri Deniz ve Kara ordusundan oluşmaktadır. Bu ordu potansiyel rakiple dağıtıcı ve bombalı uçaklarla etkin mücadele yapma gücündedir. BDT çerçevesinde Azerbaycan hava savunma kuvvetlerine sahip en güçlü ülkelerden sayılmaktadır. Bütçesi her sene artırılan Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin buna uygun olarak askeri olanakları da genişlemektedir.
2003 yılında Azerbaycan’ın askeri bütçesi 115 milyon manat (135 milyon ABD doları) olduğu halde, 2010 yılında 2,2 milyar manat (2,7 milyar ABD Doları) teşkil etmiş, 2011 yılı devlet bütçesinde ise bu rakamın 2,4 milyar manat (3,0 milyar ABD Doları) olacağı düşünülmektedir.
Azerbaycan ordusu 1994 yılından itibaren NATO ile Barış için Ortaklık Programı çerçevesinde işbirliği yapmakta, ayrıca Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin bazı yabancı devletlerle de ilişkileri bulunmaktadır.
Ayrıca, Azerbaycan barış kuvvetleri Kosova’da, Afganistan’da ve Irak’ta uluslararası operasyonlara katılmıştır.



Oxunub: 141942